Yiyorum Büyüyorum Kitap Sayfası

Kırmızı Soğanlı Enginar

Diyet yapma konusundaki teÅŸebbüslerim sınırlıdır. Hiçbiri benim kararımla deÄŸil, yapılan birkaç yoruma istinaden baÅŸlamış, kısa bir süre sonra da son bulmuÅŸtur. Sadece kilo vermek için kağıt üzeri takip yapmayı beceremiyorum. Allah hastalık gereÄŸi diyet yapmaya mecbur etmesin kimseyi. Ben yemek yemeÄŸi seviyorum. Üstelik manken gibi olma gibi bir derdim de yok. SaÄŸlıklı olmak en önemlisi.

Yemek sırasında da birine “yeme”, “az ye” diye müdahale etmek, miktarları gözle kontrol etmek ayıp geliyor. DeÄŸil midir ama? Biri bana “ÅŸunu yapma”, “bunu yeme” dediÄŸinde içim aksini yapma arzusu ile kavruluyor. Sinir oluyorum. Aynı bir çocuk gibi müdahaleyi sevmiyorum. Demek ki çocuklarda aynı ÅŸeyleri hissediyorlar. Kaan’a yapma, etme, azma, sapıtma dendiÄŸinde her ne yapıyorsa iki katı daha fazlasını yapmak için neden çabaladığını daha iyi anlıyorum. Yemek konusunda kontrole tabi tutulan biri (ister baÅŸkaları tarafından, ister diyet listeleri tarafından) yemekte az yermiÅŸ gibi yapıp, ilk fırsatta kat be kat fazla miktarda yiyecekmiÅŸ gibi geliyor. Ben yaptım, biliyorum…

Ben diyet yapamadığım gibi yapana da yardımcı olamıyorum. ÖrneÄŸin annem ÅŸeker hastası. Bazı besinlere karşı istem dışı bir tutkusu var. Kiloyu da geçin, ÅŸekeri hep stabil tutulmak zorunda. Aile yemeklerinde tatlı sırası geldiÄŸinde herkes anneme “aman sakın ha yeme” derken, ben “ay azıcık ucundan al anne ya” diyorum. Kıyamıyorum. Nazlim’cigim da diyet yapiyormus. Yazisinda ne guzel dile getirmis. Ona da kıyamadım. Nazlım bende Kermit’e katılıyorum. Yemene bak :)

Åžubat ayında Diyetler Çöpe adlı kitabın yazarı Sayın Ozan Tunçer ile yaptığımız söyleÅŸide bu konuyla ilgili çok güzel açıklamalar var. Okumadıysanız mutlaka bir göz atın lütfen. Ozan Bey diyor ki; “Zayıflama diyetleri ile kilo verilirken de, ve tabii sonrasında kaçınılmaz olarak bu kilolar fazlasıyla geri gelirken de ruhsal denge ağır bir gerilim altında kalıyor”… Bunu bir diyetisyen söylüyor. Üzerinde çok ciddi düÅŸünmek lazım

İnsanlar belli bir zamanda, ÅŸu kadar kilo vermeliyim baskısının büyük yükü altına girdiklerinde inanılmaz sıkıntılar çekip, çoÄŸu durumda çektiriyorlar. Ailemde de bu safhalardan geçen bireyler oldu. Bir evde diyet yapanların dışında o diyet yemeklerini hazırlamak durumunda kalanlar da buhrana giriyor. Diyet yapanlar yalnız başına o tatsız, tuzsuz yemekleri yemekten ne kadar haz duymadıklarını mahzun yüz ifadeleri ile anlatıp, sanki birlikte diyet yapılırsa daha çok motive olabilecekleri sinyallerini verdiklerinde diyet tüm aileye yayılıyor.

Evde solunan diyet havası da pek sevimsiz oluyor. O kadar emek veriliyor, aile birliÄŸi ile aylarca bir ÅŸey yenmiyor ama bumerang gibi kilolar gidip, gezip geri geliyor…Bu hep böyle oluyor.

Çok sıkı diyetler uygulanmadığında da kilo verilebilir kanaatindeyim. Evde her ne piÅŸiyorsa miktarları abartmadan yenildiÄŸinde, bilinen zararlı ÅŸeylere yer verilmediÄŸinde yavaÅŸ yavaÅŸ da olsa kilo verilir, illa verilir. Miktar azaltıyorsunuz, yaÄŸlara, piÅŸirme usullerine dikkat ediyorsunuz nasıl kilo vermezsiniz? Yanılıyor muyum? Yani bu kadar kasmaya deÄŸer mi?

Diyet durumları bizim evde de mevcut ÅŸu aralar. Buzdolabının üzerinde çarÅŸaf gibi bir liste sabah, akÅŸam bana bakıyor. Yok, tabi ki ben uygulamıyorum, sadece yazanı hazırlıyorum, piÅŸiriyorum. Üç haftadan beri eÅŸim diyet yapıyor. Bana göre pek ihtiyacı yok. Yaza kadar dokuz kilo vermeliymiÅŸ. Diyetisyenlere gitti. Spora yazıldı. Çok azimli yani. Benim de dikkat etmem gerektiÄŸinin her seferinde altını çiziyor. Dikkate varım ama ÅŸunu bunu yememeye karşıyım. Dedim ya; diyet bana uymuyor. OÄŸlumla ben bildiÄŸimiz gibi yemeye devam ederken, eÅŸim diyet programından hiç taviz vermiyor. Bana da evde türlü yemekler hazırlamak düÅŸüyor. E karar verene saygı göstermek lazım.

Geçen günkü mönüde enginar vardı. Åžu sıra enginarlar harika! Enginar eÅŸimin önüne haÅŸlanmış olarak gitti, Kaan bu sebzeyi yemeyi baÅŸtan reddedip, spagettiyi kaptı. Ben de kendime kırmızı soÄŸan ve portakal suyu ile o dakika uydurduÄŸum bir enginar yemeÄŸi yaptım. HaÅŸlanmış ve bir ÅŸeye benzemeyen enginarın yanında benim kırmızı soÄŸanlı enginarım kraliçeler gibiydi. EÅŸim sirkeyle enginarını adam etmeye çalışırken ben kendimi kasmamış olmanın rahatlığı ile lezzetli enginarımı afiyetle yedim. EkÅŸiyi, bir de enginarı severseniz denemenizi öneriyorum. Haftaya pirinçli, yumurtalı, mantarlı salata tarifi ile buluÅŸmak üzere. Diyet yapanlara kolaylıklar diliyorum.

Kırmızı Soğanlı Enginar

-2 adet enginar
-1 adet kırmızı soğan
-1 adet portakalın suyu
-1/2 limon suyu
-1 adet küp ÅŸeker
-Tuz, sarımsak
-1-1,5 yemek kaşığı zeytinyağı

-Kırmızı soÄŸanı ortadan ikiye bölüp, halka halka doÄŸrayın.
-Küçük bir teflon tavada zeytinyağını ısıtın. SoÄŸanı ve 2-3 diÅŸ sarımsağı hafif döndürün.
-Enginarları ortaya yerleÅŸtirin ve arkalı önlü çevirin.
-Portakal ve limon suyunu, şeker ve tuzunu ekleyin. Kapak kapatıp bir taşım kaynatın.
-Sıvı miktarı enginarların en az yarısına kadar gelmiyorsa, getirecek kadar sıcak su ekleyin.
-Çok kısık ateÅŸte sebzeler lokum gibi olana kadar piÅŸirin.
-Servis yaparken enginarların etrafındaki soÄŸan ve sarımsakları sebzenin göbeÄŸine yerleÅŸtirin.

*Ben her zeytinyaÄŸlığıyı ılık olarak yemeyi severim. Ancak iyice soÄŸuduktan sonra yiyecekseniz yemeÄŸin üzerine eski kaÅŸar veya kars gravyer gibi bir peynir rendeleyebilir, balsamik sirke soslu roka salatası ile servis yapabilirsiniz.

Afiyet olsun.

 

2007-04-18
Bu yazı 1644 kere okunmuştur.
Adınız :
Yorumunuz :
 * 
@ZumrutOzkan twitter da takip edin