
Psikolog Yaprak VeziroÄŸlu
Yazarın Son yazıları
Geçimsiz Ailede Çocuk

Çatışmalı bir evlilikte anne ve babalar yaÅŸadıkları gergin durumun etkisiyle mutsuz ve asabi olabiliyor, çocuklarına karşı daha sabırsız, daha duyarsız davranabiliyorlar. Çocuklarıyla ilgili kararlar alırken ve disiplin uygularken birbirleriyle tutarsız olabiliyorlar.
Bazı evliliklerde ise eÅŸiyle yaÅŸadığı çatışma nedeniyle anne ya da baba çocuÄŸuna aşırı derecede yöneliyor, evliliÄŸinde bulamadığı doyumu çocuÄŸuyla iliÅŸkisinde arıyor. Bazı çiftler ise doÄŸum öncesinde birbirleriyle aşırı ilgili olup, bebeÄŸin doÄŸumundan sonra ilgi bölününce bundan rahatsızlık duyuyor. Özellikle yeterince “büyüyememiÅŸ” erkeklerde sık rastlanan bir durum bu. EÅŸini annesinin yerine koyarak, annesinin verdiÄŸi ilgi ve ÅŸefkati, korunmuÅŸluk duygusunu eÅŸinden almaya alışık olan erkek, bu ilginin bebeÄŸi yönelmesinden rahatsızlık duyarak eÅŸiyle ters düÅŸebiliyor.
Çocuklar ebeveynlerini örnek alarak davranış biçimleri geliÅŸtiriyorlar. EÄŸer anne ya da baba kavga ediyorsa, birbirlerine saldırganca davranıyorsa, çocuk hemen bunu örnek alabiliyor. Okulda ya da ev dışı bir ortamda arkadaÅŸlarıyla çatışma yaÅŸadığında sorunu çözme yöntemi olarak sadece çatışmayı biliyor. Evde anne babalarını güçlü gördükleri için onlara karşı saldırgan davranmayabiliyorlar. Ancak okulda, hele güçsüz gördüklerine karşı davranışları korkutma, kaba kuvvet kullanarak sindirme ÅŸeklinde olabiliyor. Bazen de çocuklar kendileriyle ilgili bir problem olduÄŸunda anne babasının kendisiyle ilgilendiÄŸi için daha az kavga ettiklerini fark etmiÅŸse, problem yaratmaya baÅŸlıyor.
Çocuklar, anne babaları tarafından her zaman sevileceklerine, terk edilmeyeceklerine inanmak ister. Buna inanmak onları güvende hissettirir. Genellikle sıcak ve destekleyici bir aile ortamında yetiÅŸen çocuk, anne babası arasındaki çatışmayı tehdit olarak algılamaz, çünkü kendini güvende hissediyordur. Çatışmaların daha önce de yaÅŸandığını ama hep çözümlendiÄŸini bilir.
Ancak duygusal olarak birbirinden uzak, iletiÅŸimi yetersiz olan bir ailede yaÅŸanan kavgalar çocuklar için ciddi stres faktörüdür. Ailedeki duygusal ortam ile çocuÄŸun algıladığı ortam birbirinden farklı olabilir. EÄŸer çocuk anne ve babasının birbirini sevmediÄŸini düÅŸünüyorsa, durum farklı da olsa çocuk bu durumdan endiÅŸelenir, çünkü birbirlerini sevmediklerine göre her an evlilikleri bozulabilir, bu da çocuk için güvenliÄŸinin sarsılması, aile düzeninin yıkılması ve belirsizliklere doÄŸru bir seyahatin baÅŸlaması demektir. Önemli olan gerçeÄŸin ne olduÄŸu deÄŸil, çocuÄŸun durumu nasıl algıladığıdır.
Çocuklar çatışmalardan nasıl etkileniyorlar? >
Çatışmalı evlilik ortamında büyüyen çocukların benlik saygısı düÅŸüyor, arkadaÅŸlık iliÅŸkileri zayıflıyor, ders baÅŸarısı düÅŸüyor, davranış problemleri artıyor. BoÅŸanmış ailelerin çocuklarını inceleyen araÅŸtırmalar, bu çocuklarda birçok problemin boÅŸanma öncesi yaÅŸanan çatışmalara baÄŸlı olduÄŸunu ortaya koymuÅŸtur. Hatta ayrılmamış, ama çatışmaları olan ailelerin çocuklarından daha az problemli davranış gösterdikleri bulunmuÅŸtur.
Biliniyor ki çocuklar ne kadar az çatışmaya maruz kalırsa o kadar az üzüntü yaÅŸamakta ve dolayısıyla daha az davranış problemi göstermekte. Özellikle fiziksel çatışmayı içeren kavgalar (dayak, vb.) çocuklar için daha sarsıcı oluyor ve model alma nedeniyle çocukları daha agresif olmaya itiyor.
Küçük çocuklar çatışmanın nedenini anlayamıyorlar, kendilerini kavganın nedeni sanıyorlar. 2-3 yaşındaki bir çocuk anne babasının neden kavga ettiÄŸini, durumun ciddiyetini, çatışmanın etkilerini anlayamadığı için büyüklere göre daha az etkileniyorlar. Ancak daha korunmasız ve çaresiz hissettiklerinden 1-2.5 yaşındaki çocukların çatışmalarda daha fazla aÄŸladığı, kızgınlaÅŸtığı ve telaÅŸlandığı görülmüÅŸ. 3-5 yaÅŸ arasındaki çocuklar “benmerkezci” düÅŸünce yapısına sahip oldukları için anne babalarının arasındaki kavga ya da boÅŸanmaya kendilerinin sebep olduÄŸunu düÅŸünüyorlar. 6-7 yaşından sonra çocukların çatışmayla baÅŸa çıkma becerisi, tepkilerini düzenleme becerisi geliÅŸiyor. Ancak hafıza kapasiteleri geliÅŸtiÄŸi için geçmiÅŸ çatışmaları hatırlayabiliyorlar. Bu da onları daha fazla olumsuz etkiliyor.
AraÅŸtırmalar, çatışmalı evliliklerde erkek çocukların kızlardan daha fazla davranış problemi gösterdiÄŸini ortaya koymuÅŸ. Kızlar ise daha fazla depresyon ve içe kapanma gibi sıkıntılar yaşıyorlar, çünkü daha çok içlerine atıyorlar.
ÇocuÄŸun mizacı da onun sorunlarla baÅŸedebilme gücünü belirliyor. Bazı çocuklar tüm stres yaratan durumlara karşı daha tepkiseldirler ve çatışma olaylarına daha fazla duyarlılık gösterirler. Ayrıca mizaç da çocuÄŸun olaya tepkisini belirler. Daha içgüdüsel olan çocuklarda saldırgan davranma eÄŸilimi fazla olabilir. Ebeveyn destekleyiciyse, uygun disiplin yöntemlerini kullanabiliyorsa çocuÄŸun davranışlarını dizginleyebilir.
Çocuklara nasıl açıklama yapılmalı?
Okul öncesi çocuklar ancak gözlemledikleri durumları anlayabilir. EÄŸer anne babanın çatışması göremediÄŸi bir nedene baÄŸlıysa (örn. geçmiÅŸ olaylar, kiÅŸilik çatışması, vb.) neden kavga ettiklerini anlayamaz. Sonuç olarak da kendi davranışlarının çatışmaya neden olduÄŸunu sanabilir. Bu nedenle çocuklara kavganın nedeni basitçe anlatılmalıdır.
EÄŸer çocuk çatışma nedeni olarak anne babasının birbirini sevmediÄŸi olarak algılarsa daha fazla etkilenir, çünkü bu devam edici bir durumdur. GüvenliÄŸi sarsılır, ümitsizlik yaÅŸar. ÇocuÄŸa açıklama olarak o anda anne ya da babanın kızgın olduÄŸu, bunun geçici bir durum olduÄŸu anlatılmalıdır.
EÄŸer çatışma için ebeveynlerden biri suçlanırsa, çocuk o ebeveynine kızacaktır. SevdiÄŸi kiÅŸiye kızgınlık duymak çocuk için çeliÅŸkili bir durum yaratır. Birine karşı hem sevgi, hem de kızgınlık duyulabileceÄŸini anlayacak yaÅŸta olmayan küçük çocukların kafası karışır. SevdiÄŸi kiÅŸiye kızgınlık duymak onda yine suçluluk yaratır. Bu da onların benlik saygısını zedeler. Ancak çatışmanın nedenini teÅŸhis edebilecek yaÅŸa geldiklerinde kimin suçlu olduÄŸunu deÄŸerlendirebilirler. 5 yaÅŸ civarındakiler davranışların kasıtlı mı, kasıtsız mı olduÄŸunu ancak anlayabilir.
Okul öncesi yaÅŸtakiler insanların hep iyi ÅŸeyler yapmaya, kötü ÅŸeyler yapmamaya niyetli olduÄŸunu sanır. Bu nedenle olumsuz davranışlardan ebeveynlerini sorumlu tutmazlar, kendilerini suçlarlar. Büyüdükçe bir kiÅŸinin nadiren tamamen suçlu olduÄŸunu kavrarlar. Özetle, çatışma nedenleri konusunda çocukların bilgilendirilmesi, en azından çatışmayla onların bir ilgisinin olmadığının açıklanması çok önemlidir.
BaÅŸka bir önemli konu da, çatışmaya çocukların müdahale etmesi önlenmeli, ebeveynlerden birinin tarafını tutması teÅŸvik edilmemelidir. EÄŸer çocuÄŸun taraf tutması istenirse, çocuk ile diÄŸer ebeveyn arasında yaÅŸanacak soÄŸukluk çocuÄŸun suçluluk duymasına yol açarak onu olumsuz etkiler.
EÅŸiyle tartışmış bir anne ya da baba çoÄŸunlukla üzgündür, ancak neden üzgün olduÄŸunu çocuÄŸundan saklar, onun da üzülmesini istemez. Ancak çocuklar çoÄŸunlukla durumun farkındadır. Böyle ortamda büyüyen çocuklar duyguların ifade edilmemesi gerektiÄŸini öÄŸrenebilir, bu da bir çocuÄŸun geliÅŸiminde çok olumsuz etkiler yaratır.
Psikolog Yaprak VeziroÄŸlu
Kadıköy Åžifa Hastanesi
www.kadikoysifa.com

